ÖZET
01.07.2020 – 31.12.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere uygulanacak vergiden istisna
kıdem tazminatı tutarı 7,117.17 TL’dir.
Kıdem tazminatı belirli bir süre çalıştıktan sonra işine son verilen ya da emeklilik dolayısıyla
işinden ayrılmak durumunda bulunan işçiye, çalıştığı süreye göre, işyerince topluca ödenen
para olarak tanımlanmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’na göre kıdem tazminatlarının belirli
koşullar içerisinde vergilendirilmemesi gerekmektedir.
Bu kapsamda 21/3/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanunun 5’inci maddesi değişik Geli Vergisi
Kanununun kıdem tazminatı ile ilgili 25/7’nci fıkrası aşağıdaki gibidir.
“7. (Değişik: 21/3/2018-7103/5 md.) a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967
tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı
ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet
erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat
sayılmaz.);
b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna
tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı
sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı
tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan
ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir.)”
7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanun’un 25’inci maddesinin birinci fıkrasının yeniden
düzenlenen (7) numaralı bendinin (a) alt bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlara göre
ödenen kıdem tazminatlarına uygulanacak istisnaya ilişkin düzenleme aynen korunmuştur.
1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca, hizmet erbabının çalıştığı süre ve kıdem tazminatına
esas ücreti dikkate alınarak hesaplanan ve ödenen kıdem tazminatları istisna kapsamına
girmekte olup hesaplanan bu tutarları aşan ilave ödemeler ise ücret kapsamında
değerlendirilmek suretiyle vergilendirilmektedir.
Hizmet erbabının kıdem tazminatına esas ücretine göre hesaplanan ve en yüksek Devlet
memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşan ödemelerde ise en
yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi kadarlık kısmı istisnaya konu
edilecek, aşan kısmı ise ücret olarak vergilendirilecektir.
Bu hesaplamada en yüksek devlet memuru olarak daha önce Başbakanlık Müsteşarı dikkate
alınırken, yeni başlayan Cumhurbaşkanlığı sisteminde, en yüksek devlet memuru olarak
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı dikkate alınmaktadır.
11/6/2018 tarihli ve 30448 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 303 seri No.lu GVK Genel Tebliği
ile 7103 sayılı Kanun değişikliğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Bu açıklamaların bazı bölümleri
aşağıdaki gibidir.
“ÖRNEK:
Örnek 8: (C) Anonim şirketinde 20 yıl süreyle çalıştıktan sonra 5/2/2018 tarihinde işten ayrılan
(D)’ye, işvereni tarafından 854 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına esas ücreti olan 7.500
TL üzerinden hesaplanan 150.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.
Hesaplanan kıdem tazminatı tutarı 150.000 TL olsa da, istisna edilecek tutar, en yüksek Devlet
memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarı ve çalışma süresi dikkate
alınarak hesaplanan tutarı aşamayacaktır. Vergiden istisna kıdem tazminatı tutarı bu örnekte
2/1/2018 tarihi itibariyle geçerli olan 5.001,76 TL olarak dikkate alınacaktır.
Buna göre, (D)’nin 20 yıl çalışması karşılığı istisna edilecek azami tutar (5.001,76×20=)
100.035,20 TL dir. Bu nedenle (D)’ye ödenen 150.000 TL kıdem tazminatının 100.035,20 TL’lik
kısmı gelir vergisinden istisna edilecek, aşan kısım olan (150.000-100.035,20=) 49.964,80 TL
ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.”
Kıdem tazminatına ilişkin yasal düzenleme, 4857 sayılı İş Kanunun 120’nci maddesi uyarınca
halen yürürlükte olan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde yer almaktadır. 4857
sayılı İş Kanunu’nun geçici 6’ncı maddesi uyarınca kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu
kurulacaktır. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin
kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı
hakları saklı olduğundan ve bugüne kadar Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin yasal düzenleme
yapılmadığından halen kıdem tazminatının 1475 sayılı Kanunu’nun 14’üncü maddesi uyarınca
ödenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda kıdem tazminatlarının gelir vergisinden istisna edilen tutarının
hesaplanmasında memuriyet aylık katsayısı ile memuriyet taban aylığı katsayısı dikkate
alınarak hesaplama yapılmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğü’nün
06/07/2020 tarihli ve 27998389-010.06.02-368870 yazısında; 1/7/2020-31/12/2020
döneminde geçerli olmak üzere; aylık katsayısının (0,154461), memuriyet taban aylığı
göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısının (2,417699), iş güçlüğü, iş riski, temininde
güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme
katsayısının ise (0,048985) olarak belirlendiği belirtilmiştir.
27.08.2015 tarih ve 29458 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2015/8057 No.lu Kararname ile
en yüksek devlet memurunun emeklilik ikramiyesinde dikkate alınan emeklilik keseneği ve
kurum karşılığı oranı % 200’den % 215’e yükseltilmiştir.
Buna göre; 01/07/2020-31/12/2020 döneminde geçerli olacak Kıdem Tazminatı Tavanı ise
aşağıdaki olmaktadır.
01.07.2020 tarihinden itibaren, Gelir Vergisinden istisna edilecek kıdem tazminatı tutarı
7,117.17 TL’dir.
Brüt ücret üzerinden hesaplanması gereken kıdem tazminatından sadece damga vergisi
kesintisi (binde 7,59 oranında) yapılması gerekmektedir.
İşe başlama tarihinden çıkış tarihine kadar geçen her tam yıl için işçiye 30 günlük brüt ücret
üzerinden kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler içinde aynı oran üzerinden ödeme
yapılır.
Kıdem tazminatının tahakkuk ettirildiği tarih itibariyle mi yoksa ödendiği tarih itibariyle mi
gider yazılacağı konusunda Maliye Bakanlığı’nın farklı görüşlerinin olduğunun dikkate
alınması gerekmektedir.
Bu konuda Maliye Bakanlığı; 20/03/2015 tarihli ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143
özelgesinde 1
“…kıdem ve ihbar tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı
maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi
çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre
işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye
ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider
yazılması mümkün değildir. Bu nedenle, iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya
mahkeme kararı dolayısıyla şirketiniz tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar
tazminatı giderlerinin, yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde ödemenin yapıldığı
dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.”
görüşüne yer vermiştir.